MAJOR DEPRESYON
Günümüzde önemli bir sorun haline gelen depresyon;
keyifsizlik, mutsuzluk, isteksizlik, uyku-iştah düzeninde bozulma, umutsuzluk, suçluluk ve en önemlisi ölüm düşünceleri/ intihar gibi belirti kümesinin görüldüğü ruhsal bir hastalıktır.
Bu belirtilerin en az 15 gündür var olması gerekmektedir.
Çocuklarda da depresyon mu olur?
Depresyon “beşikten mezara” tabiriyle her yaşta görebildiğimiz psikiyatrik bir hastalıktır.
Evet çocuklarda depresyon olur hatta bebeklikte de depresyon olabilmektedir
Çocukların kendini ifade etme becerileri ve üstbenlik gelişimi yetişkinlik düzeyinde olmadığı için erişkin depresyonundan farklı olabilmektedir.
Ergenlikle birlikte yetişkinlerdekine benzer bir klinik görebiliyoruz
Bebeklerde depresyon
Anaklitik depresyon adıyla da bilinen bebeklik depresyonu;
sıklıkla bağlandığı kişi yani anne kaybı/ayrılığı ya da lohusalık depresyonu gibi nedenlerle anne-bebek bağlanma sürecinin olumsuz etkilendiği ve bebeğin ihtiyaçlarının karşılanamadığı durumlarda görülebilmektedir.
Bebeğin gelişim sürecinde yoksulluk ve duygusal yoksunluk bu riski artırmaktadır.
Bebeğin sürekli huzursuz olması ağlaması,yerini zamanla çevreye ilginin azalması, asık yüz ifadesi, beslenme ve uyku düzeninin bozulması, uyaranlara yanıtsızlık gibi apatik bir hale gelmesine bırakabilir.
Çocuklarda Depresyon
Mutsuzluk, huzursuzluk, ağlama, öfke patlamaları, beslenme ve uyku, tuvalet alışkanlığı düzeninde bozulmalar gözlenebilir
Okul öncesi dönemde; çocuğun oyuncaklarına ilgisinin azalması, okul döneminde ise okula ve derslere ilginin azalması, dikkat sorunları, eskiden keyif aldığı oyun ve aktivitelere isteksizlik uyarıcı olmalıdır
‘Annem babam beni sevmiyor’
‘kimse benimle ilgilenmiyor/ oynamıyor’ gibi protesto cümleleri duyabilirsiniz
Çocuklar somut dönemde oldukları için soyut kavramları yeterince algılayamaz ve ifade edemezler.
Bu nedenle çocukluk döneminde somatik yakınmalar daha sıktır
Yani baş ağrısı, halsizlik, bulantı ve karın ağrısı gibi vücut belirtileri olabilir
Boşlukta olma ya da amaçsız hissetme duygularını da ifade etmekte güçlük yaşayabilirler. Bunu ‘ben sıkıldım’ şeklinde ifade edebilirler
Gençlerde depresyon
Ergenlik sürecinde depresyon sıklığı göz ardı edilemeyecek düzeyde artmaktadır
Bu dönemde fiziksel, hormonal ve psikolojik gelişim çok hızlıdır.
Bu sürece aile de çocuk da uyum sağlamakta zorlanabilir. Bu nedenle ergen- aile çatışması sık karşımıza çıkmaktadır
Ayrıca bedensel değişikliklerin olduğu; ilginin vücuda arttığı bu dönemde ‘sivilceler, kilo, boy, seste tuhaf değişiklikler’ gelişim sürecinde beklediğimiz sosyal kaygıları artırıp, kendini beğenmeme- özgüven sorunlarını tetikleyebilir
ERGENLİK = Kimlik gelişim süreci
Gencin kendini, ailesini, hayatı, varoluşu, cinselliği, dini, ahlak değerlerini, kanunları ve toplumu sorguladığı bir dönemdir. Ee bu kadar önemli mevzular varken bir de bu dönemde lise sınavları- meslek seçimi gibi geleceğe dair önemli tasarımlar için emek verilmesi gereken bir sorumluluk yükü eklenince işler rayından çıkabilir.
’Halbuki gezse, okusa, hobiler edinse kendini keşfetse!unutmayın sorgulamadan keşif olmaz!
Bunları yapmaya çalışırken bu defa okul dersler aksarsa çat sınav gelip kapıyı çalar! Genelde aileler en çok bu konuda endişelenmektedir.
Ergenlikte yaşanan bu süreçler sağlıklı gitmediğinde depresyonu tetikleyebilir.
Çocukluk döneminden farklı olarak; özbakım becerilerinde azalma, umutsuzluk, madde-sigara kötüye kullanımı, intihar gibi depresyonun en korkutucu belirtilerini de yetişkinlerdeki gibi görürüz.
Depresyonda %60 intihar riski mevcuttur. Gençlerde 2017 TUİK verilerine göre en sık ölüm nedeni dışsal yaralanma ve zehirlenmelerdir. Bunun altında yatan ise psikiyatrik hastalıklar;şiddet/intihar gibi nedenler olduğu açıktır
DEPRESYON dikkatli olunması ve tedaviye başvurunun ihmal edilmemesi gereken psikiyatrik bir hastalıktır.