Çocuğumuzu Neden Tehdit Ederiz?
Birçok ebeveyn çocuğuna sınır koymakta zorlandığı anlarda çocuğunu tehdit ederken, bazı ebeveynler ise otorite kurmak için her durumda çocuğunu korkutarak ve tehdit ederek yetiştirme tarzını kullanmaktadır.
Tehdit ederek, korkutarak çocuk yetiştirmek hiçbir işe yaramamakla kalmaz çocuğunuzla ilişkiniz arasına tamiri zor yaralı duvarlar örer.
Aynı zamanda çocuğun psikolojik ve sosyal gelişimini sekteye uğratır
Tehdit çocuğu nasıl etkiler
Tehdit bazı çocukları korkutup, sindirerek girişimciliğini ve özgüvenini zayıflatır. İlerleyen yaşlarda da bağımsız karar almakta güçlük yaşayan, bağımlı kişiler haline gelir.
Bazı çocuklarda ise; güç savaşı haline gelir. Çocukta öfke duygusu uyandırır ve çocuğun öfke patlamalarını, karşı gelme davranışlarını tetikler
Boş, uygulanamayacak tehditler ise, çocuğun size inancını kırar! Sizi otorite olarak görmemesine neden olur ve çocuğun sınırsızlaşmasına neden olur
Sürekli tehdit edilen çocuğun stres hormonu seviyesi artar ve sempatik aksı sürekli aktivedir.
Bu da çocuğun uyarılmışlığını artırarak tedirgin, güvensiz ve huzursuz olmasına neden olur!! Hatta bazen fiziksel gelişimi de olumsuz etkiler.
Çocuğuna otorite kuramadığı düşüncesi, bazen anne babayı çaresiz hissettirir! ve otorite figürünü dışarda arar!!
Polis amca, doktor ve iğnesi, öğretmen, bazen de hayvanlar, hayali varlıklar(öcü) kullanılır. Bu durum çocukta zamanla Özgül Fobiye dönüşmektedir.
Hastaneye gitmek istememe, doktordan korkma/ağlama/öfke nöbeti, karanlık korkusu, öcü var yalnız yatamama gibi...
“Baban gelince yaptıklarını söyleyeceğim” diyen bir anne ise zaten kendisi bir otorite figürü olmadığını kabul etmiştir. Çocuk niye onu dinlesin ki?
“Böyle yaparsan bir daha annen/baban/ deden/ ninen olmam” ne acı bir tehdit!
Bir yetişkin bunun sadece mahkemeye başvurup, evlatlık reddi davasıyla olacağını ve bunu kastetmediğinizi bilir. Ama küçük bir çocuk için ne korkunç ve ayrılık kaygısını tetikleyecek bir durumdur.
Böyle yaparsan, seni sevmem!!
Hayatta koşulsuz sevecek anne/ baba dahi böyle bir şey söylüyorsa!!! Peki ya sevginizden mahrum bırakmakla tehdit etmek nasıl bir etki yapar? Düşündünüz mü?
Sevilmek, terk edilmemek için karşısındaki insanın her dediğini yapması gerektiği bilinci aşılanır!
Çocuğumuzun her dediğimizi sorgulamadan yapmasından memnun olur ve isteriz!
Peki ya uygunsuz davranışı olan arkadaşları tarafından reddedilmemek için kabul görmek için onların da her dediğini yapması hoşumuza gider mi?
Tehdit ve korku ile rutin çocuk yetiştirme tarzı olan ebeveynler ise mesafeli, kuralcı ve baskıcı bir stil sergiler.
Bu durum zamanla çocuğun ebeveynden gizli bir şeyler yapmasına, yalan söylemesine neden olabilir!
“Okuldan bir şikayet gelmeyecek! Yoksa...” Diyen bir ebeveynin çocuğu; şiddete, akran zorbalığına maruz kaldığında bu durumu ailesiyle paylaşamayabilir!!
Bu tutum o kadar ileri gider ki sevgiden yoksun, ihmal edilmiş, duygusal istismara maruz kalmış çocuk haline gelebilir
Sevgimizle tehdit toplumumuzda o kadar yaygın ki sadece çocuklarımızla olan ilişkide değil; sevgililer/eşler/dostlar seviyorsa yapar beklentisi ne kadar sık değil mi? İşte küçükken bu bilincin aşılanması!!!
Peki ya bizi biz yapan inançlarımız, değerlerimiz, alışkanlıklarımız ne olacak? Sevdiğimiz kişilerle aynı olmadığında vaz mı geçeceğiz? Kendimizden mi? Sevdiklerimizden mi?
Lütfen bu fanatizmden vazgeçin! Sevgi ile her denileni yapmak eş değildir!!
